Yeni Sayfa 1
SÖĞÜTLÜ’NÜN
GELECEĞİ
‘’İnsan sahip olduklarının
toplamı değil , fakat henüz gerçekleştiremediklerinin , sahip olabileceklerinin
toplamıdır.’’ (Jean Paul Sartre)
İnsan doğası gereği hep
yaptıklarını ön plana çıkarır.Somut olarak ortaya koyduğu eserleri onu ayakta
tuttuğunu zanneder.Bir öncekinin üzerine yeni şeyler ekleyerek geleceğini inşa
etmeye çalışır.
Biz gördüklerimiz değil
görmediklerimiz , bildiklerimiz değil bilmediklerimiz kadar biziz aslında.İnsan
kendi değerlerine sahip çıkabilir.Bu sahiplenme belki onu uçuruma götürecek.
Toplumlarda böyledir.Var
ettikleriyle değil var edecekleriyle ayakta kalabilirler.Olanla yetinmek
geleceğin dibine dinamiti koymaktır.
Söğütlü bizim diyarımız , can
evimiz.Onun geleceğini inşa etmek kendi geleceğimizi hazırlamaktır.Hiç kendi
kendinize sordunuz mu acaba ? Söğütlü’yü elli , yüz yıl sonra nasıl görmek
istiyorum? Gelecek kuşakların nasıl bir ortamda yaşamasını arzu ediyorum?
Birileri şanslı doğar ,
birileri şans yaratır.Ben hiçbir zaman şanslı olmadım ama şans yarattım.Şans
yaratmaya da devam edeceğim.İnsanların kaderleriyle yaşadıkları yerlerin
kaderleri örtüşürmüş.Söğütlü’nün kaderini de bu açıdan kendime
benzetiyorum.Belki de birçok insan bu fikrimi benimser.
Kırsal bölgede olmanın verdiği
sıkıntılar hepimizi derinden yaralamaktadır.Ama bir şeylerin değiştiğini ya da
değişme ihtimalinin bulunduğu izlenimi bizdeki umutların yeşermesini sağlıyor.
Köy kültüründen şehir kültürüne
geçiş aşamasındayız .Modern toplumların özelliklerini alabilmiş değiliz
henüz.Geçmişte dünyaya yön veren Türkler tekrar dünyayı yönetecektir.Sınırları
olmayan bir milletin evlatlarıyız çünkü.
Söğütlü’de kültürel anlamda çok
şeyin değiştiğini söyleyemeyiz.Fiziksel olarak yapılan iyileştirmeler
kültürel alana yansımamıştır.Belki kısır bir alana hapsolmuştur.1999’dan 2008’e
kadar yapılan birçok yenilikte belediye başkanımız Sayın Numan Kara’nın etkisi
kaçınılmazdır.Beldede güller açtı sanki.Ama gülleri yeşertecek su gerek.Siz
altından saray da yapsanız onu kullanacak olan insandır.İnsanı yetiştirmediğiniz
müddetçe yapılan bütün güzellikler gerçek değerini bulamaz.
Buradan yola çıkarak beldemizin
en önemli ihtiyaçlarından biri olan kütüphane konusuna gelmek
istiyorum.Kütüphaneler kentlerin kalbidir.Söğütlü kalpsiz kalmasın artık.Okuyan
, düşünen , fikir üreten , proje geliştiren , kendi farkındalığının farkına
varan , öz güveni olan , başkalaşmayan , haksızlığa boyun eğmeyen , adil ,
dürüst , akıllı , hoşgörülü bireyler yetiştirmemizin yolu bu kütüphanelerden
geçmektedir.
Benim önerim iki katlı bir bina
yapılıp birinci katının ‘’Kütüphane’’ , ikinci katının ‘’Kültür Evi’’ olacak
şekilde hizmete açılmasıdır. Kültür Evi’nde Söğütlü’nün tarihine dair ne varsa
(giyim , kuşam , yaşam tarzları vs) sergilenmelidir.Beldeye ayrı bir renk , ayrı
bir güzellik katacaktır.Bütün güzellikler Söğütlü adına , Söğütlüler adına.
Var mısınız ? Yok musunuz?
Allah yâr ve yardımcımız olsun…