ANA SAYFA
BİYOGRAFİSİ
SEMİNERLERİ
AKADEMİK ÇALIŞMALARI
MAKALELERİ
=> GENÇLİK
=> DEĞİŞİM
=> BÖYLE BUYURDU ZERDÜŞT
=> CEMİL MERİÇ’İ ANLAMAK
=> ULAŞIM
=> Gelecek İçin Bir Mum da Siz Yakın!
=> SİRAKÜZALI ARŞİMED
=> HİTLER’İN PSİKOPATOLOJİSİ
=> DÜĞÜNLERDEKİ MAGANDA KÜLTÜRÜ ÜZERİNE
=> HEPİMİZ MEHMET’İZ!
=> GALİLE
=> ŞEHİTLER ÖLMEZ , VATAN BÖLÜNMEZ
=> SEN SUÇLUSUN ÖĞRETMENİM!
=> HEDEF TÜRKİYE
=> YÖNETİCİLİK ÜZERİNE
=> BİLMEYENLE TARTIŞMA
=> SÖĞÜTLÜ'NÜN GELECEĞİ
=> SÖĞÜTLÜ’YE ALTERNATİF YATIRIM NE OLABİLİR ?
=> ÇİZGİ DÜNYASI YA DA DÜNYANIN ÇİZGİLERİ
=> Âlim ve Arif İnsan Tipi Üzerine
=> DİLİMİZ ÖLMESİN
=> Sistemin Çocukları
ÖYKÜLERİ
ŞİİRLERİ
DENEMELERi
ZİYARETÇİ DEFTERİ
SAYAÇ
FOTOĞRAFLARI
ANTOLOJİ
ANKET
GALERİ
SÖZÜN ÖZÜ
SİİR SİTELERİ
GÜNCEL ŞİİR
TV 'DE BUGÜN
KAMERALI SOHBET
E-DEVLET HİZMETLERİ
VİDEO SAYFASI
İSTİKLAL MARŞI
OSMANLI PADİŞAHLARI
RADYO
ATATÜRK KÖŞESİ
MEB HABERLERİ
ÇEVRİMİÇİ SÖZLÜK
BİLGİ YARIŞMASI
100 TEMEL ESER
DURU TÜRKÇE
İBRETLİK RESİMLER
DÜNYANIN YEDİ HARİKASI
CANLI TV İZLE
GAZETE ALEMİ
GENÇ BEYİN
TARİHTE BUGÜN
PAYLAŞIM KÖŞESİ
HAVA DURUMU
TAKVİM
İL İL TÜRKİYE
GOOGLE ARAMA MOTORU
2009 YILI ATATÜRK TAKVİMİ
 

CEMİL MERİÇ’İ ANLAMAK

 

CEMİL MERİÇ’İ ANLAMAK
                          (KENDİ DİLİNDEN)   

Kimim ben ? Hayatını , Türk irfanına adayan , münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi(Jurnal)
Okuduklarıyla zenginleşen , zenginleştikçe yücelen , kanatlanan  bir Don Kişot.Her aklına geleni yazmanında yazı yazmak demek olmadığını öğrenmiştir. Cemil Meriç , kucağında yaşadığı bu cemiyetin üvey evladı olarak görür hep, şahsiyeti de bu düşman çevrede şekillenmektedir. Ona göre , talebe- hoca ilişkisi bir komedyadır , o bu komedyayı asilleştirmek arzusundadır ve asilleştirir de . Gerçek entelektüel bir zümrenin emir kulu değildir , gerçek entelektüel   bir devrin şuuru olmak zorundadır , bütün hakikatleri yoklamalı , bütün yalanların maskesini yırtmalı , kalabalığa doğruyu göstermeli , her düşünceye saygılı olmalı , tarafsız olmalı, vuzuhu fethe çalışmalıdır.
Kendinizi  tanımak , irfanın varabileceği en yüksek merhale(Jurnal)
Kronoloji aptalların tarihi(Bu Ülke)
Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaptaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim. Kitap benim has bahçemdi. Hayat yolculuğumun sınır taşları kitaplardı.(Mektuplar)
Hayatım bir trajedidir. Birinci perde evleninceye kadar  geçen kadar zaman ; yıldızsız, cıvıltısız, katran gibi bir gece. Vıcık vıcık ıstırap. Birkaç şehri fethe yeten bir enerji yel değirmenlerine saldırmakla harcanır. İkinci perde izdivaçla başlar. Daha büyük, daha derin, daha uzun acılar. Fakat vahâları olan bir göl ve göğü yıldızlarla dolu; çocuklarım, kitaplarım...(Mektuplar) 
Vatandaşları günün çetin kavgalarında yer alırken yıldızlara seranat besleyen bedbahtın adı: Savaş kaçağıdır. (Fildişi Kulesi)
Büyük eserler, uzun doğum sancılarının mahsulüdür. (Yirminci Asır)
“Kolomb Asya’yı ararken Amerika’yı bulmuş, ben Avrupa’yı incelerken Hint’le karşılaştım.(Kırk Ambar)
Hint, rüyalarımla, hicranlarımla benim. Benim türbem. Bugün ziyaretçisi yok bu türbenin. Yarın olacak mı?(Jurnal)
Politika ve aksiyon adamlarının en zayıf yanı , düşünce adamını küçümseyişleridir. Beyinle kol , nazariye ile aksiyon el ele vermedikçe, toplum sıhhate kavuşmaz.(Kırk Ambar)
Don Kişot istikbale taşan mazi. Hatta tek başın hak ve hakikat. İnsanların zincire vurulmasına tahammülü yok. Don Kişot kanatlı, kertenkelelere gülünç gözükmesi bundan.(Jurnal)                 
 Konya yolculuklarımda (1966-67) ilk defa başkası ile temas ettim. Başkası, yani kendi insanım. Kaderin karşıma çıkardığı genç üniversiteli “Sen  bizden değilsin “ dedi. Sen bizden değilsin. Evet, ben onlardan değildim. Ama onlar kimdi? Uçurumun kenarında uyanıyordum. Demek boşuna çile çekmiş, boşuna yorulmuştum. Bu hüküm hakikatin tâ kendisiydi.(Mağaradakiler)
Düşünenin görevi; insanından kopan , tarihini unutan ve yolunu şaşıran aydınları irşada çalışmak, kızmadan usanmadan irşat. Gerçek sanat ayırmaz, birleştirir.(Mağaradakiler)
Aydın almak için önce insan olmak lazım. İnsan mukaddesi olandır. İnsan hırlaşmaz, konuşur. Maruz kalmaz, seçer. Aydın kendi kafasıyla düşünen, kendi gönlüyle hisseden kişi . Aydını yapan: “Uyanık bir şuur, tetikte bir dikkat ve hakikatin bütününü kucaklamaya çalışan bir tecessüs.”(Kırk Ambar)
Tefekkür kılıçla fethedilmez, bir parça kendi kafamızla düşünmek ne kadar güç.(Mağaradakiler)
 Düşünmek, insan üzerine düşünmek, mutlaka yasak bölgelerden birkaçına dalıp çıkmakla olur. Zaten demokrasi ve liberalizm yasak bölgeleri kaldırmak manasına gelir.(Jurnal)
Bazen yangın kulesindeki nöbetçi olacaktır, bazen engine açılan geminin kılavuzu.  Sokakta  insanlar boğazlanırken, düşüncenin asaletine sığınarak, elini kolunu bağlamak, düşünceye ihanettir.(Mağaradakiler)
Benim trajedim şu birkaç satırda: Sevebileceklerim dilsiz, dilimi konuşanlarla konuşacak lakırdım yok. Yani, dilimle,zevklerimle, heyecanlarımla, yarımla “Büyük Doğu” kadrosundanım. Düşüncelerimle, inançlarımla “Yön’e  yakınım. Bu bir kopuş, bir parçalanış.(Jurnal)
Ben edebiyata sürünerek girmedim, prens olarak girdim, şövalye olarak girdim ve Palas Atena gibi zırhımla doğdum.(Mektuplar)
Karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silah:Kalem.(Kırk Ambar)
Başkalarını iç dünyasına çeviren insan, şuurun mağarasında kendi gölgesiyle karşılaşır.(Jurnal)
Ömrünü düşünceye adayan , Eflatun’dan Marx’a kadar her düşünce adamını sevgi ve saygıyla selamlayan, bütün dinlere , bütün mezheplere saygılı bir kimsenin herhangi bir kilisede barınabileceği nasıl düşünülebilir?(Somut)
Hayatımı iki kelime hülâsa eder:Öğrenmek ve öğretmek.(Tercüman)

 


45536 ziyaretçiburadaydı.
 
AHMET YESEVİ ÜNİVERSİTESİ Yeni Sayfa 1

 
17 Şubat sabahı

güneş bir başka doğuyordu Kelkit’e

bir başkalık vardı bu gün

nice badirelerden geçti bu kent
yıkılmadı, yıkılmayacaktı da
biliyordu vatan olmadan

namusun olmayacağını

özgürlük
genlerinde saklıydı

bir nefeste yok edecekti

bütün kara bulutları

güneş yürekten gülüyordu Kelkit’e
değişecekti kara talihi
kıracaktı zincirleri bir bir
mağrur bir kartal olacaktı semada

zaman durmuş
asude bir sessizlik kaplamıştı
her yanı
fırtına öncesi sessizlik sanki…

bir tercih yapacaktı
ya esareti kabul edecek ya da ölecekti

zaten esaret ölmek demekti
tek yürek oldu Kelkit
bütün gücüyle vurdu

düşmanın göğsüne hançerini
tarihe ak bir sayfa açtı
hiçbir şey eskisi gibi
olmayacaktı

artık

yıldızları

gök kubbeye mıhladı
karanlıkları

aydınlatmak için

bir başkalık vardı bugün

güneş bir başka doğuyordu

Kelkit’e
..   

MEMURLAR BİZ
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol